Hizmetlerim



Haseki Hastanesi Başhekimliği

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği Ahmet Çetinsaya ’nın kariyerinde önemli bir basamak oldu.

28 yaşındayken hastane yönetiminde işlevselliği artırıcı değişiklikler yapmasıyla dikkat çekti. O yılların en önemli sorunlarından biri olan ilaç yolsuzluğunu ortadan kaldıracak önlemleri geliştirmesi adının tıp camiası dışında da duyulmasına vesile oldu.

Hileli kazanç kapılarını kapatacak önlemler alarak, reçete ve rapor suistimallerini önledi. Çetinsaya adı, yolsuzlukları ortadan kaldıran çözüm üreten başhekim olarak anılır oldu.

Reçete ve rapor sahtekârlığı bu takip sistemiyle ortadan kaldırıldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Cerrahpaşa’yı ziyareti sırasında yolsuzlukla mücadele konusundaki başarıları nedeniyle Çetinsaya ’ya “Sen proje adamısın. Siyasete gir başarılı olursun. Memleket senden bir proje ve hizmet adamı olarak daha geniş çapta istifade etsin” diye tavsiyede bulundu.

Özal’ın bu tavsiyesi doğrultusunda 1990 yılı yerel seçimlerinde ANAP, kendisine Fatih Belediyesi Başkan adaylığını önerdi.

Çetinsaya, bu öneriyle ilgili olarak “kabul etmek istemedim, ancak önerinin Özal’ın isteğiyle yapıldığı söylenince karşı koyamadım” diye açıklama yapacaktı.

Çetinsaya, Cerrahpaşa’daki görevinden ayrılarak seçimlere katıldı, ancak kazanamadı.

Tekrar Cerrahpaşa’ya dönmek istediğinde ise “Haseki’de yapılacak işler var” denilerek Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğine atandı. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’dı. Haseki Başhekimi Alaattin Yavaşça emekliye ayrılmış, başhekimlik boşalmıştı. Boşalan göreve atanarak 4 yıl hizmetleri ile hem hastaneyi hem de çehresini değiştirecekti.

DOÇ. DR. AHMET ÇETİNSAYA’ NIN AĞZINDAN O YILLAR;

“O yılları yaşayanlar bilirler; Haseki’nin harap bir hali vardı. Yenilenmesi için çok uğraştık. Yeni üniteler yapıldı, birçok donanımı yenilendi. Merkezi oksijen sistemini kurduk. O dönemin parasıyla ayda 150 milyon lira geliri vardı. Hasta yatışları sağlıklı yapılmıyordu. Takip sistemi aksaktı. Hasta yatış formları oluşturarak sistem geliştirdik. İlk otomasyon uygulamasını burada başlattık Formlar düzenli tutulmaya başlayınca dosya kayıpları ortadan kalktı. On ayda hastane gelirleri 10 kat artarak 1,5 milyara ulaştı.
Haseki birden itibar kazandı. Talep arttı. Randevu sistemi başlattık. VIP hasta odaları oluşturduk. Buralarda paralı hizmet verildi. Hazırlattığımız özel mutfakla hizmet veriyorduk.

Kurduğumuz vakıf geliriyle personel giderlerini karşılıyorduk. Hastane gelirleriyle de yenilenme çalışmalarını yürütüyorduk.

Dumansız hava için sigara yasağı getirdik. Hastane bahçesinde bile sigara içilmesini yasaklamıştık. Her konuda olduğu gibi önce tepki gösterildi ama sonra Allah razı olsun denilmeye başlandı. Bu süreçte ihalelerde izlediğimiz yöntem çok ses getirdi. Kurum alımlarında genellikle bonus adı altında baştaki kişilere bir şeyler verilmesi geleneği vardı. Biz o bonusları fiyat indirimi şekline dönüştürdük. Rüşvet ortadan kalkınca bizimle iş yapanlar da derlenip toparlandılar. Hatır gönül veya armağan adı altında rüşvet veren değil, en iyiyi en uygun fiyata veren etkiliydi.

O dönemde Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun tıbbi cihaz firması vardı. Ama pahalı bulduğumuz için onun firmasından ürün almıyorduk. Hastaneye 2 müfettiş geldi, incelediler bula bula boya işinde 100 metrekarelik fark buldular. Bizim boya işinin ölçümünü yapan görevliler 1100 metrekare üzerinden değerlendirme yapmış. Müfettişler de burası 1000 metrekare demişler.

1994 yerel seçimlerinden önceydi; Hürriyet gazetesinin İstanbul ekinde manşetten bir haber çıktı: Beş büyük hastanenin başhekimi yolsuzluk nedeniyle görevden alındı. Gazete ekinin sorumlusu Yıldırım Çavlı idi. Kendisi sevdiğim saydığım bir gazetecidir. Açıp sordum.

Öğrendiğime göre, görevden alınan başhekimlerle ilgili bakanlık yazısının altına benim adım sonradan eklenmiş. Ama bunun üstüne gitmedim. Seçim dönemine gelinmişti. Mesut Bey, ANAP’tan seçimlere katılmamı önerdi. Hırslıydım, yapacağıma inanıyordum. Eminönü Belediye Başkanlığı için aday oldum, kazandım.”

Haseki Hastanesi Başhekimi Görev Sırasında Yapılan Yenilikler;

1990-1994

Türkiye’ ye ilk defa ‘Telefonla Randevu Sistemini’ kurdu,
İstanbul’ da AIDS Kliniğini açtı,
Modern Radyoloji Kliniğinin Hizmete Alınması,
Biyokimya Laboratuvarını Avrupa Standartlarına Yükseltti,
6 Ayrı Semtte Kamu Sağlık Merkezlerini açtı,
Yeni Ameliyathaneler Açtı,
Hastanenin Yemekhanesini Modern, Sağlıklı Bir Hale Getirdi,
Merkezi Oksijen Sistemi Kurdu,
Yeni Diş Ünitesini Açtı,
Kulak-Burun-Boğaz Kliniğini Modern Cihazlarla Donattı,
‘VIP Hasta Hizmet’ Bölümünü Açtı,
Hastane Geneli, Bahçe Dâhil Olmak Üzere Sigara Yasağını Başlattı. (Aynı zamanda Türkiye’ deki ilk sigara içme yasağı uygulamasıdır.)
Has Market Adıyla Market Kurarak, Personele Ucuz Alışveriş İmkânı Sağladı.
O yıllarda hepsi devrim niteliğinde olan tüm uygulamalar Türkiye’ de ilk defa alınmış önemle kararlar neticesinde oluşturulmuştu. Bahsi geçen 90’ lı yıllar AİDS hastalığının en çok korku saldığı yıllardı. Hastaneler, AİDS hastalarını kabul etmek bir tarafa doktorlar elini sürmek istemezken, Haseki Hastanesinde AİDS Kliniği hizmete alındı.

Günümüzde sigara yasakları yeni çıkarken, o yıllarda ilk sigara yasağı uygulanmış yerdir Haseki Hastanesi.

Özel Hastanelerin sayıları İstanbul gibi bir metropolde çok düşükken, devlet hastanesine gelir elde edebilmek amacıyla VIP Hasta bölümleri açılarak hizmet vermeye başlamıştır.

Haseki’de geçen 4 yılında, sorun çözme becerisi ile çözüm sunan, standartları yükselterek daha kaliteli hizmetler üreterek yaşadığı şehre kalıcı izler bırakan bir insan oldu. 1990 yılında getirildiği ‘Haseki Hastanesi Başhekimliği’ görevi ününe ün kattı. Sadece hastane yönetiminde değil halk arasında da “sorun çözen” kişiydi.

KAMU YARARI NEDİR?

Haseki Hastanesi Başhekimliği görev süresinde şunu öğrenecekti.

Yetkisini kişisel çıkar için kullanma heveslilerinin yem borularını tıkadığın zaman, kendi kirliliklerini sana sıçratmak isterler. Yani, rüşvetçinin rüşvet almasını, haraççının haraç almasını engellersen, o kişi seni "rüşvet almakla" suçlar. Belki de bilinçaltı bir tepki! Suçunu başkasına atarak kurtulma psikolojisi !!!

Bu tür kirliliklere bulaşmış olanların yalanlarını etkisiz kılmanın yolu, resmi alımlarda, bir malı, "rüşvet" payı eklenmiş fiyatın çok altında satın almaktır.

Satın alma yetkisine sahip bir kamu görevlisi, başarılı olabilmek için çok iyi pazarlık edebilmelidir. Onun, rüşvetçiyle arasındaki fark, pazarlıkta gizlidir. Başarılı bir yönetici, pazarlığı, başında bulunduğu kurum için, yani kamu adına yapar; rüşvetçi ise çıkarı için pazarlık eder.

RÜŞVETSİZ İHALE YÖNTEMİ

Kurum alımlarında, genellikle bonus adı altında baştaki kişilere bir şeyler verilmesi geleneği vardı. Bonusları, fiyat indirimi şekline dönüştürerek, rüşveti ortadan kaldıracak, hastane ile iş yapan firmalarda bu sayede derlenip toparlanacaktı. Bu sayede hatır, gönül veya armağan adı altında rüşvet veren değil, en iyiyi en uygun fiyata veren öne çıkacaktı ama Çetinsaya tarafından uygulanmaya başlanan bu sistemde rüşvetle işini döndüren firmaların keyfi kaçacaktı. O dönemde Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun tıbbi cihaz firması vardı. Ama pahalı buldukları için onun firmasından ürün alınmıyordu kuruma. Bu durum bir rekabet konusuna dönüştü.

Hastaneye 2 müfettiş geldi, incelediler bula bula boya işinde 100 metrekarelik fark buldular. Bizim boya işinin ölçümünü yapan görevliler 1100 metrekare üzerinden değerlendirme yapmışlar. Müfettişler de burası 1000 metrekare demişler. 

Koalisyon hükümetinin Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu tarafından görevinden alındı. Belli ki rüşvet kanallarını tıkamak birilerinin içine sinmemişti.

1994 yerel seçimlerinden önceydi; Hürriyet gazetesinin İstanbul ekinde manşetten bir haber çıktı: ‘Beş büyük hastanenin başhekimi yolsuzluk nedeniyle görevden alındı.’ Gazete ekinin sorumlusu Yıldırım Çavlı’ ya bilginin kaynağı sorulduğunda, Bakanlıktan yapılan açıklama olduğunu, en son kendisinin isminin listeye eklendiğini öğrenecekti. O yılları hatırlayanlar bilir. Başhekimlik görevinden alındığında sadece hastane personeli değil, çevre tüm halk duruma tepki gösterecek, yürüyüşler yapılacak, günlerce ‘Başarının Mükafatı’ başlıklarıyla gazete sayfalarına manşet haber yapılacaktı.

Seçim dönemine gelindiğinden kendisi bu konunun üzerine gitmeyecek ve seçimlere katılacaktı. Bir önceki seçimlerde aday olup kaybetmişti ama şimdi çok daha deneyimliydi ve kendine güveni artmıştı. Hırslıydı, yapacağını inanıyordu. En sorunlu ilçe Eminönü Belediyesi idi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’dan gelen öneriyi kabul ederek, Eminönü Belediye Başkanlığı için aday oldu ve kazandı. Artık bambaşka bir sayfa açılmıştı hayatına.